Sinema okulunda okurken, belgeselci Enis Rıza hocanın çektiğini söylediği bir belgeselden bahsettiğini hatırlıyorum.
"Çöpte Dostoyevski Buldum" adlı belgesel çalışmasından ve belgeselin içeriğinden kısaca bahsetmişti bizlere.
Yıllar sonra Cep Hikayeleri projeme başladığımda çevreden öneriler gelirken, çalıştığım setlerde tanıştığım ışık şefi Özer bana bu konudan bahsetti. O bu konudan bahsettiğinde önerdiği konu hakkında geçmişte bilgi sahibi olduğumu hatırladım ve Oktay Çetinkaya'ya ulaşmaya karar verdim.
Cep Hikayeleri projesinin başlarındaydım ve kendisinin dükkanına gidip konudan bahsettiğimde yeni bir çekim yapmaya sıcak bakmadığını öğrendim ve ısrar etmeden dükkanından ayrıldım.
Bu olayın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmişken tekrar kapısını çalabileceğimi düşündüm ve bu sefer çekim için bir gün ayarlayabildim.
Kağıt toplayıcılık günlerinden sahaflığa, sokaklarda yaşayan insanların hayatından israf kültürüne bir çok konuyu bu şekilde bir videoda toparlamış oldum.